Ajansların bağımsız olması bürokrasinin azalması, esnek yapıda olmaları, daha hırslı ve kalıplardan uzak çalışmaları anlamına gelir. Ancak bir ajans sırf bağımsız olduğu için yaratıcıdır denilemez. Pazarlama iletişimini iyi bilen, markayı iyi anlayan ve mecradan önce fikri düşünen ajanslar, markaya yarar sağlayan yaratıcı fikirlere imza atabilir. Makbul olan şans eseri büyük bir fikir bulmak değil, bunu iletişimin devamlı bir parçası haline getirebilmektir.
Biz fikri bulup, arkamıza yaslanıp aferin almaya bakmayız. O iyi fikrin hayata geçene kadar atlatmak zorunda olduğu engellerden minimum hasarla çıkabilmesi ve hak ettiği şekilde tüketicilerle buluşabilmesine önem veririz.
Hayata geçmeyen fikirlerin ne ajansa ne de reklamverene faydası vardır.
Dünyada ve ülkemizde işini ciddiye alan, hizmet verdiği markaya en iyisini sunmak; katma değer yaratmak; o markayı rakiplerinden hatta toplam reklam dünyasında olup bitenlerden ayrıştırmak için çalışan pek çok yetkin reklamcı ve ajans var.
Bu ajanslar, başardıklarıyla network ajansların da yeniden yapılanmalarına neden olacak itici gücü oluşturuyor.
Biz sadece anlık başarılarla ilgilenmiyoruz. Gerilla, flash mob, viral, facebook, twitter, sponsorluk, rich media ya da mecrası her ne olursa olsun bulduğumuz büyük fikirleri markanın ana stratejisine yaymaya, onun bir parçası haline getirmeye çalışıyoruz.
Günümüzde tek bir event ya da aktivite yok, doğru iletişim karması var. Bizim gibi bağımsız ajansların hızla yükselmesi de, sadece bir aktiviteye ya da fikre değil, resmin tamamına talip olmasından kaynaklanıyor. Ve tabii ki ambalaja değil, içindekine bakan yetkin ve yenilikçi reklamverenlerle.
Buradan hepsine, iyi ki varsınız diyorum.
*Bu yazı ilk olarak Mediacat Dergisi’nde yayımlanmıştır.
Leave a Comment